18 Şubat 2009 Çarşamba

İpe sapa gelmez gündem

Yahu bırak Allahaşkına şu balon, ipe-sapa gelmez, günboyu bütün aklını aptala bağlayan gündemi! Bırak şunu takip etmeyi bırak! Ülke çapında ekmişler yukarıdan bir yerlerden bir kaç tane gereksiz tohum; oyalıyorlar da aklını oyalıyorlar!

Bu gereksiz tohumlar dal dal filizlensinler ülkenin dört bir yanında, ama sen aman ha fazla yaratıcı düşünme!.. Yeter ki; aklına aydınlıkları düşürme, hep karanlık bulutlarla beze!.. Yeter ki; fazla yaratıcı olup da, ülke geneline, vatanına-milletine çelik gibi kalıcı çözümler önerme! Yeter ki; sus, bunalımlara gir, dertten sigaraya-alkole gömül, ümitsiz kal!.. Öyle kal ki; tohumlar sağlıkla büyüsünler, dallansınlar, budaklansınlar!

Aman ha, yanlış anlama sakın! Çaktın değil mi manzarayı?..

"Salla bütün ciddi konuları, dal alemlere, meşklere, şaraba." derdim şimdi, ama o da tam doğru olmaz şimdi. Hele bir öyle gamsız olmaya kalk; vallahi adamı rezil rüsva ederler şimdiki toplumda. Aman sen sen ol, gündemin kör-sağır-dilsiz edici dalgasına kapılma, ama bir yandan da kendini geliştir. Doğru düzgün bir şeyler oku, adam gibi elle tutulur konularda araştırmalara filan dal. Ruhunu zinde tut, besle...

Takılma bütün gün zehir zemberek filizlerle dört bir yana yayılan uyutucu gündeme. Neyine lazım ki; o çirkin politik suratları izlemek bütün gün? O parti, bu parti vırvırları, dırdırları neyine fayda ki?!..

Ya da bir ton garip, yerle bir dizilere gömülmek neyine ki?.. Ya dizi aralarındaki, insanın dikkatini alıp götüren o reklamlara ne demeli? Bunların hepsi de, tam anlamıyla rutine bağlandığında, insanı maymuna çeviren uyutucuların ta kendileri!..

Bırak bu yalanları, düzemece bağlayıcıları; en yakın zamanda bir fırsat yarat ve kendinle buluş. Ha pardon! Programın buna zaman ayıramayacak kadar dolu değil mi? Okey okey, ben senin için kendinden randevu alırım, merak etme!

Kendin gibi ol. Bırak gündemi oluşturan onca lüzumsuz kahraman kendi yoluna gitsin. Sen arkalarından bile bakma. Çevirme bile başını. Yoklarmış gibi davran. Çünkü onların hepsi seni uyutup, kanına ekmek doğramak ve seni senden almak için tasarlandılar.

Her yanımız çamura batmış bu zamanda zaten. Bari bırak da ruhlarımızı alamasınlar.


Ömer Dalman (19.02.2009)
www.antoloji.com/omer_dalman


Hiç yorum yok: