10 Şubat 2009 Salı

Durdurun dünyayı, Ömer inecek

Efkar feci şekilde bastı; yine orta boy bir puro yaktım. Bu seferkinde kaliteden eser bile yok; en ucuzundan...

Kahvemi de içtim aç karnıma. Sonrasında da soda içiyorum.

Sanki ölmemesi için ayarlanmış bu kokuşmuş beden! Midemde zerre yanma yine yok, kahretsin! 'Terminatör' olsam yine beş para etmem, ama sağlamım işte kahretsin! 'Allah vergisi' diyelim. Bu da bir şey!.. 'Ağacı yok dikmeye, ama bedeni taş gibi' hesabı... Peh!..

Leş gibi dumanlarım kaplarken kafamın üstünü çalışma odamda; fonda en ucuzundan, popundan arabeskinden, deli gibi türkçe şarkılar dönüyor. Klasik, ambient, chillout terbiyesi almış utanmaz ruhuma inat eder gibi; bu ne aciz, ne rezil bir seremoni! Kahretsin; layığım her türlüsüne...

Bir de bütün bu paradoks ortamın üstüne, ardı ardına, hani şu senin "boş iş" dediğin türden iki adet ucuz şiir yazdım!.. Hani beş para etmeyen, karın doyurmayan, eve kazanç getirmeyen türden, şu modası geçmiş edebiyat bozuntusu mallardan!.. Elle tutulur iki gram tarafım yok be babam şu dakika, kusura bakma, idare et...

Zaten askerde de arkadaşlardan biri şöyle bağırmıştı o zamanlar içtimada: "Ohooooo durdurun dünyayı Ömer inecek!"

O herifi bir bulsam, o mübarek elini son bir kez öpsem ve ondan hemen iki dakika sonra da atlasam dünyadan aşağı ne hoş olurdu beeee!

İsmi "İhsan"dı... Takozun teki... Ama hayatta hiç ummadığı zamanda, ummadığı insanlardan ne altın yumurtalar görür insan değil mi?

Ulan İhsan; lan evliya mıydın yoksa o günlerde hayatıma girip, sonra da bir anda çıkıp giden?!.. Arlanmaz ruhumun üzerinden yıllardır kaldıramamışım o lafının tozunu şerefsizim!.. Hala aylak aylak 'o son durakta', dünyanın durmasını ve gideceğim esas yeri beklerken buluyorum kendimi en mutlu ve başarılı günümde bile!.. İşin kötü tarafı; o senin altın yumurtanı bile elimde doğru dürüst tutmayı beceremedim ve cebime koydum onu. 'Çatırrrr' diye kırılıp, pantolonuma, oradan da hayalarıma sıvıştı!

Silemedim lan seni! Amma sindin, bulaştın üstüme be!..

Ulan İhsan; seni bir elime geçirsem vallahi, o son duraktan bineceğim son otobüse seni de elinden tutup, çekip götürmez miyim kendimle birlikte ha?!..

Oooof of!.. Durdurun dünyayı Ömer inecek be ooooof!..


Ömer Dalman
www.antoloji.com/omer_dalman


Hiç yorum yok: