23 Şubat 2009 Pazartesi

Bu ne biçim güzelleme?!

Ulan senin üzerine en az üç boyda zebanimi, yanında dört adet erotizm cinimi, onların şeytani yardımcılarını, hatta arada her türlü kaynaşmayı sağlamaları için de dört adet 'bağdaştırıcı, masum bilge cinimi' saldım. Topyekun üzerine çöktüler bütün şehvet duygularıyla en cılk şekilde; yine de "bana mısın?" demedin be karı!

Lan sen ne temiz, ne dokunulmaz, ne uslu, ne edepli karıymışsın be!.. Hayrete düşürdün beni. "Hayret" kısmını bırak, kendi varlığım üzerinden işe koştuğum, maaşlarını bizzat kendi ruhumun zerrelerini çatır çatır harcayarak ödedim şu mahlugatlar ordusunun da emekleri boşa gitti!


Edemedik ikna seni bir türlü biraz arlanmaz, biraz aykırı, biraz ahlaksız tavır almaya. Kendimizden verdik, cehennemin dibinden her türlü yardımı aldık da; yine de beceremedik. Ulan ne iradesi yüksek, ne evliya, ne sabırlı, ne sebatkar karıymışsın be!? Oldu olacak bir de önünde mi eğilseydik acaba? Ulan kapısına türbe inşa ettiğimin karısı!!!

Bu kadar şaşaaya, çabaya, üstelik de içinde bin türlü şehvet bezemesinin olduğu yüklenmeye hangi gönül dayanırdı ki senden başka?! Hiç mi "pes" demez de, teslim olmaz insan şu doğru'nun yolunda yürürken bir kerecik bile ahlaksızlığın çekiciliğine?! Hiç mi tatmak istemez topyekun kendisine sunduğumuz şu ziyafet tabağından bir lokma olsun!?

Sen pes etmedin, ama ben sana karşı inleye inleye pes ettim be karı! Ulan sadece beni değil, peşimden benle gelen şu kızgın ateşin bütün ordularını bile pes ettirdin lan! Sen ne biçim karısın!?

Şimdi artık şehvetin, aykırılığın, arlanmazlığın gizemlerini çözmeyi bir kenara attık, bütün yardımcılarımla, cinlerimle, zebanilerimle ve bütün seks meleklerimle birlikte senin gizemini çözmeye mesai ayırıyoruz be karı!

Yahu sen ne biçim karısın, Allahaşkına bari kendin söyle; ömrümüzü tüketme!


Ömer Dalman (23.02.2009)
www.antoloji.com/omer_dalman


Hiç yorum yok: