2 Eylül 2007 Pazar

Geyikbaşı Yazıları 10

Kurtlar Vadisi Jenerasyonu 18+ Plus!

Tabii ya! Ne sandınız!?

Geçim sıkıntısı, otoban magandası, sokak arası otopark mafyası, belediye otobüs ve dolmuş kuyrukları, kira stopajları, birbirinden güzel vergi çeşitlemeleri, anlaşılmaz benzin zamları, azalan iş imkanları derken, zaten sinirleri iyice tepesine çıkmış, gelecekleri hakkında doğru dürüst çalışıp, yaşamlarını sürdürebileceklerine inançları azalmış yeni nesil gençlerimiz kendilerine doğal bir kaçış ve rahatlama unsurları arar haldeyken karşılarına bulunmaz nimet gibi bir dizi çıkagelmiş! Kurtlar Vadisi!..

Tam da ülkemizin karanlık ve puslu vadisinde olanların işlendiği, yer, olaylar ve kişilerin tamamen hayal ürünü olduğu bu çok başarılı, reyting kralı dizinin belki de en önemli fonksiyonu; içindeki malzemelerin neler olduğunun ve ne işe yaradıklarının artık algılanamadığı, her yönden çorba kıvamına gelmiş ülke şartlarımız karşısında insanların en ince noktalarını uyarmasıdır. Kızgınlık, pişmanlık, herşeye rağmen bir şeylere boyun eğme, ayıya dayı deme, raconlara uyum sağlama gibi olguların yıllarca bize yapmış olduğu baskıyı resmen karşımıza en acımasız haliyle çıkartan bir dizi bu... Dolayısıyla seyredip, seyredip; "yaaa! Gördün mü?! Tabii işte, aynen böyle! Al da gör! Adamlar böyle herşeyi en tepeden planlayıp bizlere sunuyor ve zoraki şekilde yaşatıyorlar. Biz de hala didinelim, bir şeyleri başaracağız diye iradeli hareketler sergileyelim!?" diyerek, "Bravo be!!!" sesleri eşliğinde ayakta alkışlıyoruz bu diziyi. Ayakta alkışlıyoruz ama, aslında geçmişinde oldukça sert, yaptırımcı ve fethedici kimliğe bürünmüş bir imparatorluğun uzantıları olarak, bir yandan da dizideki racon ustası kahramanların hareket ve tavırlarından bal gibi etkileniyoruz ve bırakın varoşlarda yaşayanlarımızı ve eğitimsizlerimizi, en bi okumuşumuz ve en bi görmüşümüz bile bu dizinin olduğu gün koşa koşa evine gidiyor! O saatlerde sokaklardaki taşıt sayısı bariz şekilde azalıyor. Çünkü okumuş, görmüş-geçirmiş ve süper konumda biri de olsa, onun da bu ortamda zarar gördüğü, altında ezildiği daha ağır ve yüksek insanlar var.

Yani illa ki bu çorbalaşmış ortamın içindeki her bir malzeme gibi, her birimiz bir şeylere fena halde kızgın ve savaşçı bir tarihin mirasının ışığında, en azından Kurtlar Vadisi sayesinde kızgınlığımızı dile getirip, ayağa kalkıp küfrediyoruz! Bazı şeylerin açıklıkla gözlerimizin önüne serildiğini görüp, biraz olsun rahatlıyoruz.

Ama kim ne derse desin, en varoşumuzdan, en kültürlümüze Osmanlı damarımızın delikanlı kanları bu diziyle fazla motive ediliyor! Örneğin ben; artık arabamla İstanbul sokaklarında ilerlerken arkama çok yaklaşan bir Kıç Piresi gördüğümde, sanki her an bana çarpacakmış ve ben de bütün vahşet sertliğim ve affetmeyen raconumla arabamı bir anda durdurup, herifin üzerine takır takır dalacakmışım gibi bir psikolojiye giriyorum! Ya da bana ne zaman öküz gibi dik dik bakan bir adam görsem, artık eskisine göre çok daha barbar ve delikanlı bir tavırla "Ne var birader!?" diye herifin gözlerine en alevli şekilde bakarak sorabiliyorum.

Kevgir gibi küpelenmiş kulaklarımı ve metroseksüalite sınırlarını aşan cillop gibi kaşımı gözümü unutup, sanki racon ustası bir ayı zannedebiliyorum artık kendimi bu tür durumlarda! Üstelik benim edim ne budum ne?! Hani kenarda yıllardır hortumladığım paralarım ve peşimde en az 10 tane yaltakçım olsa da; onların bana verdiği illegal güç hissiyle bunu yapsam canım yanmaz! Bal gibi delikanlılığa sığınarak böyle racon kesmeye başladım ben de bu diziyi seyrede seyrede!

Bir de bu diziyi seyreden ve kendi ayılığını alkışlayan, göğüslerini kabartan ayıları ve gerçek racon ustalarını düşünsenize! Onlar artık alabildiğine övünüyorlardır bu puslu vadideki "karanlığın kurtları" oluşlarıyla!

Eh adam demez mi kendi kendine; "Lan benim arkamda ülkenin en baba adamlarından bir tanesi var zaten. En az 15 tane de bilet kestirebileceğim taşeronum var. Gırla da milyarlarım var yurtdışı banka hesaplarımda; eee? ben racon kesmeyeceğim de kim kesecek?!" demez mi?! Der tabii!..

Tabii bir de Kurtlar Vadisi'nin ülkemize bırakmakta olduğu miraslardan en bombasını unutmamak lazım ki, en önemli ve tehlikelisi de bu zaten! Kalbur üstü çevrelerin haricinde, karanlık sokaklarda, öğrenimsiz, eğitimsiz, kahve köşelerinde mevziilenerek hayatlarından bezmenin eşiğindeki bazı gençlerin, bu dizi tarafından ne gibi konularda modifiye hale geldiklerini bir düşünsenize!.. Onların aralarında racon geliştirmekten ve hergün yeni bir raconu hayatlarına uygulamaktan başka peşinde koştukları bir şey olmayanlarını düşünsenize!.. Ve tabii, doğru dürüst bir işin peşinden dürüstçe koşmakla pek de adam olunmadığına inanarak yetişen birçok gencimizin bu dizi ile o biçim bütünleştikten sonra karşımıza ne gibi bir racon ustası jenerasyonun gelmek üzere olduğunu hayal etsenize!

İşte size orada burada ceketinin iç cebinde şiş, bıçak, tabanca taşıyan, fiş çeken, adam satan, ev ve işyeri basan, adamın üzerine çöken, adam kaldıran ve iş bitiren bir jenerasyon: Kurtlar Vadisi Jenerasyonu 18+ Plus!..

Herkese hayırlı ve uğurlu olsun!


Arıza ve rahatsızlık moduna devam!
Geyikbaşı Editör

Geyikbaşı Yazılarımın Gerçek Adresi >>

Hiç yorum yok: