5 Ağustos 2007 Pazar

Geyikbaşı Yazıları 5

Kaynayan Kazana Maksimum Uzaklıkta

Malum; köpürdeye köpürdeye, bulunduğu kazanın sınırlarını zorlayan gündemimiz, geçtiğimiz hafta ve bunun devamında Pazar günü, bırakın kazanın sınırlarını zorlamayı, artık yerlere taşar hale geldi, yakınından gelenin geçenin bile üzerine başına bulaşmaya başladı! Üstü-başı kazandaki yemekten nasibini almamış vatandaş kalmadı!

Öyle bir taştı ki gündemimiz, ünü uzun süredir yurtdışına kadar yansımış durumda! Artık yurtdışında sadece Turkish Adana Kebap ve Turkish Lokum değil, Turkish Gündem de çok revaçta!..

Bunca gündem karşısında kimin kalemi dayanabilir ki?! Hele benimki? Ohoo mümkün değil!.. Bu yüzden bu sefer, kaynayan kazana mümkün oldukça uzaktan geçtim ve üzerime bulaşan sadece birkaç lekeyi kurban seçtim; onlardan bahsedeceğim.


Anneler Gününü Kutladık

Bu pazar sabahı, saat makul derecede ilerledikten sonra İstanbul Bebek Sahili boyunca resmi geçit halindeki bütün deniz analarının anneler günü dahil, benimle uzaktan-yakından ilişkisi bulunan bütün annelerin anneler günlerini, mümkün oldukça gsm mesaj yöntemine başvurmadan, direkt telefonla arayarak kutladım. Zaten sesli arama herzaman daha fonksiyoneldir, amaca ve hedefe daha yakındır.

* * *

Şampiyon İstanbul’da Büyük Coşkuya Sebep oldu!

Bir yandan anneler günü heyecanıyla güne merhaba diyen milyonlarca insanımız, akşam saatlerinde İzmir’deki Trabzonspor-Fenerbahçe maçı için adrenalin salgılamaya başladı. Bu heyecan yetmiyormuş gibi, bir de İzmir Mitinglerinin gür sesi gün içinde yüreklerde attı. Sonunda olan oldu ve Fenerbahçe ile Trabzonspor 2-2 berabere kalarak, Kanarya Şampiyonluğu elde etti.

Diğer yandan kendi arkadaşlarımdan da onaylı bir bilgi: Maç sonrası saatlerde İstanbul’un çeşitli bölgelerinde, Fenerbahçe taraftarlarının bulunduğu otomobillere taşlı-sopalı fanatik maganda saldırıları bol bol yaşandı. Bana bunu anlatan arkadaşın arabası telef olmuş durumda... Eh bu taşınlık içeren faaiyetler de sanırım bizim değişmez kaderimiz!..

* * *

Shake it up Shekerim’le şekerlendik

Diğer yandan "Shake It Up Shekerim"le Eurovision’da dördüncülüğü yakalayan Kenan Doğulu’yu ayakta alkışladık. Ne yapalım, bu yıl da böyleymiş Eurovision kaderimiz...

Müzikten girmişken lafa, hemen magazin dünyamızda olup bitenlere de bir göz atalım.

Biliyorsunuz, bu aralar ünlüler dünyasında yeni bir avcılık stili oluştu:

Loğusa Avcıları!..

“Loğusa Avcısı” denilen, şöhret peşindeki bazı fırsatçı güzeller, eşlerinin karınları tam burunlarına geldiğinde ortaya çıkıp, şöhreti yüksek adamları avlıyorlarmış! Şöhretli Kadınlarımızın da çoğunun loğusa avcılarına karşı tepki gösteren beyanlarını paparazi programlarında seyrettik. Ne de olsa aynı av tehlikesinin birgün kendi başlarına da gelebileceğinden emin olan bu ünlü bayanlar, bu tarz bir avın adil olmadığını, loğusa dönemlerinde çiftlerin zayıf durumlarından faydalanmamak gerektiğini belirttiler!

Ünlü Erkeklerimizin hamile eşleri adına diyorum ki ben de: Kolaysa karnımız burnumuzdan düştüğünde, formumuzu bulduğumuzda gelin laaaaan! Eşit şartlarda kapışalım!

* * *

Efendim, ben bütün bu gündem kazanımızda kaynayan malzemenin tadına bakarak haftaya başladım ve hala yıkılmadım, ayaktayım!

Herkese sakinleştirici’siz bir hafta diliyorum!

Lütfen en azından Arıza ve Rahatsızlık modunda kalarak haftaya devam edin!
Geyikbaşı Editör

Hiç yorum yok: